İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | pull away f. | uzaklaşmak | ||
This is usually another great reason why he's pulling away. Bu genellikle uzaklaşmasının bir başka büyük sebebidir. More Sentences |
||||
Genel | pull away f. | ayrılmak | ||
This is usually another great reason why he's pulling away. Bu genellikle neden ayrıldığını gösteren bir başka harika sebeptir. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Otomotiv | pull away f. | ayrılmak | ||
Sami pulled away from his mistress, Layla. Sami, metresi Leyla'dan ayrıldı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | pull away f. | hareket etmek | ||
Genel | pull away f. | kalkmak | ||
Genel | pull away f. | sıyrılmak | ||
Genel | pull away f. | çekmek | ||
Genel | pull away f. | geri çekilmek | ||
Genel | pull away f. | yola çıkmak | ||
Genel | pull away f. | kaçan arabanın arayı açması | ||
Genel | pull away f. | kaçmak | ||
Genel | pull away f. | kurtulmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | pull away f. | kalkmak (araba) | ||
Technical | ||||
Teknik | pull away f. | çekip ayırmak | ||
Aeronautic | ||||
Havacılık | pull away f. | ayırmak |